Natüralist Filmler Beyni Stand By Moduna Geçirir mi?
Fatma Tosun
“Sinema, başka hiçbir sanat türünün başaramayacağı kadar kişinin deneyimini genişletir, zenginleştirir ve derinleştirir. Sinemanın esas gücü budur, yoksa “star”lar, bıkkınlık veren konular, günlük hayatı unutturan eğlenceler değildir.” Tarkovsky, 2006
Sinema -Ahmet Uluçay’ın tarifiyle “gımıldayan resimler’’- bir takım dertlerin anlatılmasıdır. Dert bazen izleyiciye hayatın bir sancısını göstermek ve hissettirmek, bazen ise izleyiciyi eğlendirmektir. Kimi zaman karakterlerin enerjisiyle motive olmak, kimi zaman günlük telaşların yarattığı zihinsel yorgunluktan uzaklaşmak için film izlemek, bireyin tercihi olabilmektedir. Son yıllarda beyin işlevini araştırmaya yönelik çalışmalarda hareketli görüntüler, konuşma vb. uyaranlara sahip olması sebebiyle filmler tercih edilmektedir. Fakat kullanılan yöntemler veya geliştirilen metotlar beyin ağlarını anlamakta yetersiz kalmaktadır. Akıllara takılan soru şudur: test tekrarlanabilirliğini ve güvenirliğini sağlayabilen bir yöntem geliştirilebilir mi?
Oxford Üniversitesinden Prof. Morten Kringelbach ve arkadaşları bu soruya doğru cevabı bulmak için yakın zamanda bir model geliştirdiler [Sci Adv. 2023 Jan 13;9(2):eade6049]. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda beynin anatomik ve fonksiyonel yapısı detaylı bir şekilde ortaya konulmuş olsa da beynin hücresel aktivasyon ve bilgi işleme süreci hakkında sınırlı sayıda çalışma bulunuyor. Bu çalışmada eksikleri gidermek amacıyla geliştirilen metot ile beynin bilgi işleme sürecinin aydınlatılmasında termodinamiğin ikinci yasası göz önüne alınmış. Termodinamiğin ikinci yasası, gözlemlenebilir bir olgunun temel tabiat kanunlarına uygun davranışını, “normal’’ olarak adlandırır. Fakat olgu atom boyutlarında gözlemleniyor ise normal olmayan davranışlar sergileyebilir. Beyin aktiviteleri hücresel boyutta ilerlediği için termodinamiğin ikinci yasasına uygun davranışlar gösterebilir. Buna dayanarak; nöronlardaki ateşlenmelerin başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar iki yönlü olarak takip edilmesi ile bir ateşlenme haritası haritası ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Bu haritayı referans alarak üç boyutlu bir beyin modeli oluşturulmuştur.
Bu modelde gözlemlenen ateşlenmeler, düz hiyerarşi ve düz olmayan hiyerarşi olarak ikiye ayrılmıştır. Hiyerarşinin bu çalışmadaki anlamı nöral devrelerin dallanması olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla dallanmanın artması hiyerarşinin de artması ile doğru orantılıdır. Bir analoji üzerinde bu hiyerarşiyi şöyle ifade edebiliriz; ağaçlar nöronların, patikalar ise nöral devrelerin temsili olsun. İki yanı sıralı ağaçlarla seyreden bir orman yolu düz hiyerarşiyle benzerdir. Düz hiyerarşi, nöronda meydana gelen ateşlenmelerin tekdüze devam etmesidir. Düz olmayan hiyerarşide ise orman yolu dallanır ve farklı güzergahlar meydana gelir. Güzergah sayısının artmasıyla ortaya çıkan bütün bir yol ağı gittikçe asimetrik bir hal alır. İnsan beynindeki nöral devrelerin asimetrik hali için matematiksel modellemesinin termodinamiğin ikinci yasası ile açıklanabileceği belirtilmiştir. Yöntemin matematik formülasyonu ve termodinamik ile ifade edilmesinin güvenilirliği arttığı da vurgulanmıştır. Bu metod, nöron ateşlenmeleri ile oluşan nöral devre yapısının ikili matrislerini analiz eden bir makine öğrenmesi modelini içermektedir. Böylece beyne gelen sinyalin izleyeceği yolları keşfedilip meydana gelen üç boyutlu nöral devre yapısı ile beyin modeli oluşturulmuştur.
Araştırmacılar geliştirdikleri yöntemi üç farklı grubun fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme verilerinde değerlendirmişler. Bu gruplar “dinlenme durumunda” olan (resting-state), film izleyen, bilişsel görev verilen olarak dizayn edilmiştir. Dinlenme durumunda olan bireylerin beyin aktivitesinin görev verilen bireylere kıyasla görece daha düz bir hiyerarşi gösterdiği belirtilmiştir. Film izleme sırasında üç grup içerisindeki en düz hiyerarşinin gözlemlendiği kaydedilmiştir. Sezgisel olarak, hayatın akışına uygun senaryodaki natüralist filmleri izlemenin, dinlenme durumu haline kıyasla beyinde düz olmayan hiyerarşi oluşturması beklenir diyebiliriz. İlginç bir şekilde araştırmacılar bu durumun böyle olmadığını ve beynin film izleme sırasında düz hiyerarşi ile daha az enerji harcadığını göstermiştir.
Natüralist film izleyen beyin, kumandanın “stand by” (uyku modu) tuşuna basılana kadar dinlenme halinde bulunabilir. Filmin kapatılmasıyla beraber beyinde enerji harcamasının artma ihtimali, beynin bilgi işleme süreçlerini açıklayabilmek için daha çok yolumuz olduğuna vurgu yapabilir.