Zihin Penceresine Küçük Bir Aralık: Asperger Sendromu
Büşra Yılmaz
Çocukluktan yetişkinliğe kadar olan gelişim döneminde insan hayatının büyük bir kısmını etkileyebilecek çeşitli psikiyatrik bozukluklar meydana gelebilmektedir. Bu bozukluklar kişinin yaşam kalitesini etkilediği gibi çevresindeki diğer insanlarla iletişimini de zorlaştırmaktadır. Psikiyatrik bozuklukların tanımı, özellikle çocuk ve ergen psikiyatrisinde oldukça karmaşıktır ve bu bireylere nasıl davranılacağı konusunda toplumda hemfikir olunan bir tutum mevcut değildir. Bu çalışmada Asperger Sendromu (AS) ile ilişkili bilgiler verilerek, sendromun ait olduğu sınıflandırma sisteminden, Otizm Spektrum Bozukluğu’nun kapsamından, bu sendroma sahip çocuk ve yetişkin Aspergerli bireylerden ve farmakolojik ve non-farmakolojik tedavi yöntemlerinden bahsedilecektir.
Otistik Spektrum Bozuklukları İçerisinde Asperger Sendromu
AS ilk olarak 1944 yılında Hans Asperger tarafından iletişim ve sosyal etkileşimde güçlük çeken bireylerin davranışsal karakterizasyonu olarak tanımlanmıştır.1 1980’de Amerikan Psikiyatri Birliği [American Psychiatric Association], Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabında (DSM-3) [Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders] çocukluk otizmini, otizmden ayrı bir kategori olarak kabul etmiş ve onu dünyaya tanıtmıştır.2 AS ise, otizmin hafif bir alt tipi veya sosyal alanda kendini gösteren bir otizm biçimi olarak kabul görmüştür. 1989’da AS için ilk tanı kriterlerinin önerilmesinin ardından 1993’te Uluslararası Hastalık Sınıflandırmasının 10. Revizyonu (ICD-10) [International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems] AS’yi tanıyan ilk büyük sınıflandırma sistemi olmuştur. Gelişimsel nörolojik hastalıkların daha geniş Zihin Penceresine Küçük Bir Aralık: Asperger Sendromu Büşra Yılmaz takip edilebilmesi ve tanı kriterlerinin netlik kazanabilmesi amacıyla APA tarafından Yaygın Gelişimsel Bozukluklar (YGB) olarak bir çatı altında toplanmaları sağlanmıştır. AS, DSM4’te YGB içinde otistik bozuklukla birlikte spesifik bir bozukluk olarak tanımlanmıştır. Bu bozukluklar, sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların gelişiminde gecikmeler içeren bir tanı grubudur.3 YGB, otizm, AS, çocukluk disintegratif bozukluğu diğer adıyla Heller Sendromu, Başka Türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk (YGB-BTA) ve Rett Sendromunu kapsamaktadır. Ancak DSM5’te, YGB ve dört alt türü, kategorizasyonun klinikteki verilerle çelişkili sonuçlar vermesinden ötürü kaldırılarak tüm bu bozukluklar Otistik Spektrum Bozuklukları (OSB) çatısı altında birleştirilmiştir.4 OSB; otistik bozukluk, AS, çocuklukta dissosiyatif bozukluğu ve YGB-BTA kapsamaktadır.5,6
Otizm, bir “spektrum” bozukluğu olarak bilinir. Çünkü insanların yaşadığı semptomların türü ve şiddetinde geniş farklılıklar bulunmaktadır.7,8 OSB’nin erken belirtileri 1 ile 3 yaşları arasında tespit edilebilir ve tanı ortalama 5 yaşında konmaktadır. OSB her yaşta teşhis edilebilir olsa da belirtileri genellikle yaşamın ilk iki yılında ortaya çıktığı için “gelişimsel bozukluk” olarak tanımlanmaktadır. AS ise sıklıkla 11 yaşına kadar gecikmiş klinik tanı ile ilişkilidir.2 Zihinsel engellilik veya dil gecikmesi olmaksızın OSB’nin temel semptomları ile kendini göstermektedir. Ayrıca, AS için bazı ayrıştırıcı belirtiler de bulunmaktadır. Bunlardan ilki bozulmuş sosyal iletişim ve etkileşimdir. Bu belirti gerçek hayatta sosyal-duygusal ilişkideki eksiklikler, sosyal etkileşim için kullanılan sözsüz iletişimdeki eksiklikler, ilişkileri geliştirme, sürdürme ve anlamada eksiklikler olarak kendini göstermektedir. Bir diğer belirti kısıtlı ve tekrarlayan davranıştır. İlgi alanları ve faaliyetlere ilişkin etkileşim belirtisi ise tekrarlayıcı davranışlar, rutinlere büyük bir sadakatle bağlılık, oldukça sınırlı ilgi alanları ve duyusal girdilere karşı aşırı tepkisellik veya hiporeaktivite ile ortaya çıkmaktadır. Bu tip davranışlara neden olan gelişimsel bozukluklar çocuklar, ergenler ve yetişkinlerin sosyal yaşantılarında farklı bozukluklar ile sıklıkla karıştırılabilmektedir. Bu karışıklığın altında yatan temel neden ise OSB çatısında birleşen bozuklukların keskin tanı kriterlerinin olmamasıdır.9 Fakat AS, klinikte sosyal iletişim ve etkileşim, ortalama veya üstün zeka ve önemli bir dil gecikmesi olmaması ile otizmden ayrılmaktadır. Aspergerli bireyler sıklıkla iletişimde güçlük, rutinleri değiştirme gibi sosyal becerilerde belirgin bir eksiklik yaşamaktadır ve bu da bireylerin çoğu zaman sosyal yaşamdan dışlanmaları ile sonuçlanır. Aspergerli kişiler, gerek sözlü iletişimde, gerek jest ve mimiklerde veya ses tonunda, yapılan şakaları ve alaycılıkları, belirsiz-soyut kavramları kullanmakta veya anlamakta zorlanabilmektedirler.2 Otistik bireyler, söylemleri her zaman ilk anlamıyla anlayabilmektedir ve insanların her zaman söyledikleri şeyin tam olarak kastettikleri şey olduğunu düşünebilirler. Ancak gerçek her zaman algıladıkları gibi değildir. İletişimde yaşanan yanlış anlaşılmalar farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin, AS’li biri çok komik veya alaycı olabilir, ancak alaycılığı her zaman anlamayabilir veya iyi dil becerilerine sahiptir, ancak yine de konuşmalarda başkalarının beklentilerini anlamakta zorlanabilmektedir.10 Sosyal iletişimde AS’li bireylerin bu davranışları bilerek yapmadığının farkında olmak onlarla iletişimimizin daha sağlıklı ilerlemesini sağlayabilir.
Farklı Yaş Gruplarında Asperger Sendromu ve Belirtileri
Çocuklarda ve ergenlerde sosyal davranışların kişilik gelişimine katkısı yadsınamayacak düzeyde fazladır. AS kişilerin sosyal yaşamlarında, özellikle okulda, sosyal izolasyon ve zorbalığa maruz kalma, sınırlı ilgi alanları, beceriksizlik ve sakarlık, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun neden olduğu yüksek dikkat dağınıklığı ve zihinsel esnekliğin olmaması, dikkat düzeyinde azalma olarak kendini göstermektedir.2 Duyma (gürültülü ortamlar, elektrik süpürgesi vb.), tat alma (yiyecek seçiciliği), dokunma (belirli giysi türlerinin temasına, şefkatli fiziksel temaslara) ve koku (vücut kokusu) hususunda aşırı duyarlılık sıklıkla gözlenmektedir. AS’li bireylerde hareket performansında, propriyoseptif ve vestibüler işlemede önemli bir bozulma görülmektedir.11 Proprioseptif, vücut farkındalığıdır. Vücudumuz, vücut parçalarımızın uzayda nerede olduğunu, diğer parçalarla nasıl hareket ettiğine ilişkin bilgi vermektedir. Bu duyu sayesinde oturduğumuzu, ayakta durduğumuzu, kolumuzun, bacağımızın nerede olduğunu algılarız.12 Vestibüler işleme ise, iç kulaktaki reseptörler vasıtasıyla vücut pozisyonumuzdaki değişiklikleri ve baş hareketlerini algılamamızı sağlamaktadır.12 Yaralanma durumunda tepkisizliğe neden olan ağrı eşiklerinin yükselmesi, sıcaklığa kayıtsızlık (kışın tişört giymek) veya vestibüler semptomlar (sallanma veya dairesel hareketler) gibi duyusal bozukluklar, AS’li deneklerin kendileri tarafından normal kabul edilir ve bunların farkındalığı hayatlarının çok geç bir aşamasında, 20 yaş civarında ortaya çıkabilmektedir.10
Yapılan bir çalışmaya göre, OSB’li deneklerin, algısal olmaktan çok kavramsal bir düzeye, genel resim yerine ayrıntılara odaklandıkları gösterilmiştir.13 Bu durum literatürde “Gestalt algısı” olarak geçmektedir. Gestalt algısına göre bütün, parçaların toplamından farklı bir anlam ifade eder ve kişi, bütünü parçalarına ayrıştırarak değil, bütünlük içinde algılar.14 Gestalt algısı yayılım gösterebilir (invaziv olabilir) ve bilginin işlenmesinde parçalanmış veya çarpıtılmış algı, hiper veya hiposensitivite (duyusal uyaranlara karşı aşırı tepki veya tepkisizlik), dalgalanma veya duyusal agnozi (duyusal verileri işlemede yetersizlik) gibi birçok türde deformasyona yol açabilmektedir.10 Görsel olarak, küçük bir ayrıntıyı değiştirmek tüm sahnede bir değişikliğe neden olabilir. Bu değişiklik, tüm bir resmi değiştirdiği için OSB’li kişilerde görülen küçük değişikliklere tahammülsüzlüğü açıklamaktadır. İşitme açısından, Gestalt algısına sahip kişiler, gürültülü bir ortamda işitsel uyaranlara konsantre olmakta büyük zorluk çekebilmektedir. Diğer bir deyişle, tüm uyaranları ayrım gözetmeksizin yakaladıkları için sıralama yapmakta zorlanırlar.12
AS’li yetişkinlerin ortalama veya üstün bir zekaya sahip olmaları sosyal olarak kendilerini iyi bir şekilde maskelemelerini sağlamakta ve teşhis konulmasını zorlaşmaktadır. Ayrıca, stabil ve değişmeyen davranışlar, bir partnerle hayatını sürdürmek veya profesyonel bir işe başlamak gibi değişikliklerle başa çıkmakta güçlük çekmeleri, depresyona yakalanma riskinde artışa neden olmaktadır.2
Şizofreni ve AS’nin klinik belirtilerinin benzemesi birbirlerinden ayırt edilmelerini ve teşhisin doğru konulmasını zorlaştırabilmektedir. İkisi arasındaki kesin ayrım her zaman kolay değildir ve AS’li yetişkinler şizofreni için yanlış teşhis potansiyeli taşımaktadırlar. Asperger sendromunu şizofreni olarak yanlış teşhis etmek, etkili tedaviyi engelleyebilir ve ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bozulmuş sosyal iletişim, etkileşim ve sınırlı ilgiler her iki durumda da ortaya çıkabilen klinik özelliklerdir. Ancak AS’nin başlangıç yaşının daha genç olması karakteristik klinik özelliklerinden biridir. Aynı zamanda tekrarlayan davranışlar, bozulmuş pragmatik dil, hayal gücü eksikliği, tonlamada tuhaflıklar ve en sevdikleri konu hakkında konuşma isteği AS’li kişilerde daha sık görülmektedir.10,15
AS’li kişilerin duygusal ve cinsel hayatı normal bir insandan farklı değildir. Ancak gerekli sosyal becerilerden yoksun olmaları nedeniyle tavırları tuhaf veya rahatsız edici olarak yorumlanabilmektedir. Farklı sosyal ortamlarda davranışlarının uygunluğunu anlamamaları, başkaları tarafından taciz olarak yorumlanabilecek eylemlere yol açabilmektedir. Örneğin bu kişiler, soyunma, mastürbasyon yapma, garip cinsel konuşmalar veya toplum tarafından hoş karşılanmayan baştan çıkarma girişimleri gibi uygunsuz toplum davranışları sergileyebilmektedir.2 Sınırlı bilişsel esnekliğe sahip olan AS’li bireyler, belirli ritüelleri çok katı bir şekilde takip etmektedir ve bu ritüellerin herhangi bir şekilde kesintiye uğraması onlarda kaygı ve anksiyeteye yol açabilmektedir. Örneğin, eşyalarını masalarında belirli bir yere koyabilirler veya iş gününe belirli bir saatte başlayıp bitirmeyi seçebilirler. Üniversite mezunu olsalar bile iş görüşmelerinde yaşayabilecekleri zorluklar nedeniyle ilk işi bulmaları zor olabilir veya alışmakta zorluk yaşayabilirler. Becerilerini ifade etmekte zorluk çekmelerine rağmen zaman yönetimi, dürüstlük, yaratıcılık ve mantıklı muhakeme yeteneklerine sahip olabilmektedirler.10,16
Asperger Sendromu ve Nörolojik Değişiklikler Arasındaki İlişki
AS ile çeşitli hastalıklar arasında genetik örtüşmeler olduğu belirlenmiştir. Genetik örtüşmede yer alan çeşitli faktörler, önemli biyolojik yolları bozarak hastalık gelişimine yol açarak beyin gelişimini bozmaktadır. AS ile epilepsi, zihinsel yetersizlik ve şizofreni gibi diğer nörolojik, psikiyatrik ve nörogelişimsel durumlar arasında genetik benzerlikler olabileceği düşünülmektedir.1,2 AS’li bazı bireylerde zihinsel sağlık sorunları veya başka durumlar da vardır, bu da insanların farklı düzeylerde ve türlerde desteğe ihtiyaç duyduğu anlamına gelmektedir.
Beynin yapısında meydana gelen kimyasal ve fiziksel değişikliklerin tespit edilmesi ve bu yolla teşhise yönelik çalışmaların yapıldığı belirtilmektedir.17 Kimyasal belirteçleri açıklayan çalışmalar, nöronlarda iletişimi sağlayan nörotransmitter konsantrasyonunun AS’de farklı olduğunu ve bunun beyin işleyiş modelini etkilediğini göstermiştir.18 AS’de N-asetil aspartat/ kolin düzeyi beynin belirli bir bölgesinde daha yüksek bulunmuştur. N-asetil aspartat/kolin düzeyindeki sapma ile bilişsel davranış arasındaki ilişkinin obsesif kompulsif davranışlar ile pozitif olarak ilişkili olduğu bildirilmiştir.18 Yapılan bir çalışma ile de AS’de dopaminerjik sistemin büyük ölçüde etkilendiği gösterilmiştir. Buna benzer sonuçların şizofrenide de elde edildiği ve klinik özelliklerin yanı sıra AS-şizofreni patogenezinin örtüştüğünü düşündürmektedir.19 Beynin yapısında meydana gelen fiziksel değişiklikler AS’li bireyler ve sağlıklı normal kişiler arasındaki farklılığı göstermektedir. AS’de bazı beyin bölgeleri sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında gri ve beyaz madde hacimlerinde farklılıklar olduğu bildirilmiştir.20
AS’li beynin anatomik yapısında bazı değişiklikler meydana geldiği bulunmuştur ve bu değişikler kognitif bozukluklara neden olmaktadır. Hipokampus, amigdala ve ön singulat korteks hacimlerinde anormallik bildirilmiştir. AS’deki ön singulat korteks, amigdala ve hipokampal bölgelerdeki anormallikler, duygusal reaktiviteyi modüle etmedeki zorluklarının ana nedeni olarak düşünülmektedir.21 Genel olarak araştırmalar, AS’de temporal korteks, bilateral amigdala, parahipokampal girus, prefrontal lob, medial frontal girus, sol oksipital girus, sağ beyincik, bilateral kaudat, sol talamus, putamen, beyincik, frontal, temporal loblar ve limbik sistemde de fonksiyonel anormalliklerin olduğunu göstermektedir.17 AS’nin kadınlara göre erkeklerde daha sık görüldüğü ve AS’li çocukların fonksiyonel anormalliklerinin babalarına benzer olduğu belirtilmiştir.17
AS’li çocuklarda plazma gama aminobütirik asit (GABA) ve glutamat seviyeleri değişmektedir. Kontrollerle karşılaştırıldığında plazma GABA ve glutamat/glutamin oranında önemli bir artış görülmektedir.22 GABA ile glutamat nörofizyolojisi arasındaki oran, genel gelişimsel gecikme ve mental retardasyon, şizofreni ve epilepsi gibi diğer nörogelişimsel bozukluklarla ilişkilendirilmektedir.23 Bir diğer nörotransmitter olan serotonin seviyesindeki değişiklik seretonin reseptörleriyle de ilişkili bulunmuştur. Çalışmalar, AS’li bireylerde kontrollerle karşılaştırıldığında serotonin reseptörlerine daha az oranda bağlanma gerçekleştiğini göstermiştir.23 Serotonin sistemindeki bozukluklar ile AS arasında bir dizi ilişki olabileceğini gösteren çalışmalar da bulunmaktadır.24 Melatonin, uyku-uyanıklık ritminin ana düzenleyicisidir, uyku gecikmesini azaltır, nörogelişimde ve beyin plastisitesinde rol alır. Yapılan çalışmalar, AS’de daha düşük melatonin veya melatonin metabolit plazma seviyelerinin daha az ölçüldüğünü bildirmiştir.25
Asperger Sendromuna Farmakolojik ve Farmakolojik Olmayan Yaklaşımlar
AS’li kişiler dünyayı diğer insanlardan farklı görür, duyar ve hisseder. Bu sendroma sahip kişiler, ömür boyu AS ile yaşamak zorundadırlar, çünkü tedavi gerektiren bir durumları söz konusu değildir.2,10 Bu nedenle tedavi yerine müdahale ifadesi seçilmiştir. Çeşitli müdahale türlerinin yararlı olduğu gösterilmiş olsa da, çoğu güçlü bir temelden yoksundur.2 AS’de farmakolojik olmayan müdahalelere, davranışsal müdahale, eğitim müdahaleleri, konuşma ve dil müdahaleleri örnek olarak verilebilir. Müdahale modelleri, sosyal olarak arzu edilen davranışları iyileştirmek ve bireyin ilerlemesini engelleyebilecek istenmeyen davranışları azaltmak için yoğun davranışsal müdahaleler süreci olan Uygulamalı Davranış Analizi (UDA) [Applied Behavioral Analysis] ilkelerine dayanmaktadır. UDA müdahaleleri davranış analistleri tarafından tasarlanır ve hedeflere, yaşa veya hedeflenen beceriye göre farklı yaklaşımlara sahiptir. AS’li bireylerin özellikle çocukların stratejik, yoğun ve bireyselleştirilmiş müdahaleleri içeren yapılandırılmış bir eğitim planına ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu eğitim planına göre, AS’li bireylerin sözlü ve sözsüz iletişimin yanı sıra sosyal, akademik ve motor becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.26
Genel anlamda, AS tedavisinde, sosyal ve iletişim semptomları için klinikte direkt olarak kullanılan bir ilaç bulunmamaktadır. Ancak sendrom ile ilişkili semptomların tedavisi için ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanan yalnızca iki ilaç mevcuttur; Risperidon ve Aripiprazol. Bu ilaçlar OSB’li çocuk ve ergenlerde saldırganlık, kendine zarar verme, sinirlilik ve öfke nöbetlerinin kısa süreli semptomatik tedavisinde kullanılabilmektedir.27 AS’de görülen bazı belirtilerin azaltılması amacıyla tedavide en sık kullanılan ilaçlar nöroleptikler diğer adıyla antipsikotiklerdir. Risperidon şizofreni ve bipolar bozukluğu tedavisinde kullanılan, güçlü serotonin ve dopamin antogonisti bir atipik antipsikotiktir. Çocuk ve adolesanlarda psikoz tedavilerinde kullanılmaktadır.28 Risperidon, 2006 yılında FDA tarafından OSB’de kullanım için onaylanan ilk ilaçtır.29 Aripiprazol de şizofreni ve bipolar bozukluk tedavisinde önerilmekte ve kullanılmakta olan atipik bir antipsikotiktir.30 FDA tarafından 2009 yılında OSB’de semptomları azaltmak için kullanılan ikinci ilaçtır.31
AS, OSB içerisinde kendisine yeni bir alan kazanmaya çalışan ve klinikte de tartışmalı vakalara ev sahipliği yapan bir gelişim bozukluğudur. Sıklıkla şizofreni, epilepsi, zihinsel yetersizlik gibi nörolojik, psikiyatrik ve nörogelişimsel bozukluklar ile karıştırılır ancak DSM-5’te belirtildiği üzere, klinik tanı kriterlerinin daha çok irdelenmesi ve ona daha yakından bakılması ile bu sorunun üstesinden zor da olsa gelinebilir. Toplum düzeyinde bu bozukluğun tanınması ve giderek farkındalık kazanması ile AS’li bireylere daha bilinçli yaklaşmaya başlanmıştır. Bununla beraber her yüz çocuktan birinin otizmli olduğu gerçeğiyle ne kadar erken yüzleşilirse bu durumdaki kişiler daha erken kabul edebilir ve sosyal anksiyeteleri ile başbaşa kalmaktan kurtarılabilir. Çocukluktan yetişkinliğe kadar olan süreçte zihinlerinin nasıl başkalaşım geçirdiği bilinmemekle beraber, bu anormal gelişimi kendilerinin normali olarak yaşamaktalar. AS ve OSB hakkındaki bilgilerimiz, düşüncelerimiz ve yaklaşımımız ne kadar çok gelişirse toplum düzeyinde kabul edilmeleri ve toplumun birer parçası olduklarını hissettirmek aynı hızda artabilir. Son olarak, OSB bir hastalık değildir ve normal bir hastalık gibi değerlendirilmemelidir. Çocukluk ve yetişkinlik döneminde çeşitli belirtilerle kendini gösterir ve erken teşhis ile kişinin topluma kazandırılması sağlanabilir.
Kaynakça
- Woodbury-Smith MR, Volkmar FR. Asperger syndrome. Eur Child Adolesc Psychiatry. 2009;18(1):211. doi:10.1007/S00787-008-0701-0/METRICS
- Hosseini SA, Molla M. Asperger Syndrome. StatPearls. StatPearls Publishing. https://www.ncbi. nlm.nih.gov/books/NBK557548/ Erişim tarihi: 26.04.2023.
- Tateno M, Kikuchi S, Uehara K, vd. Pervasive Developmental Disorders and Autism Spectrum Disorders: Are These Disorders One and the Same? Psychiatry Investig. 2011;8(1):67. doi:10.4306/ PI.2011.8.1.67
- Smith O, Jones SC. “Coming Out” with Autism: Identity in People with an Asperger’s Diagnosis After DSM-5. J Autism Dev Disord. 2020;50(2):592602. doi:10.1007/S10803-019-04294-5
- Kim YS, Fombonne E, Koh YJ, Kim SJ, Cheon KA, Leventhal BL. A comparison of DSM-IV pervasive developmental disorder and DSM5 autism spectrum disorder prevalence in an epidemiologic sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry. 2014;53(5):500-508. doi:10.1016/J. JAAC.2013.12.021
- American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Çevrimiçi Yayın Tarihi: Mayıs 22, 2013. doi:10.1176/ APPI.BOOKS.9780890425596
- Autism Spectrum Disorder. National Institute of Mental Health. https://www.nimh.nih.gov/health/ topics/autism-spectrum-disorders-asd#part_2283, Erişim tarihi: 20.04.2023.
- Zeidan J, Fombonne E, Scorah J, vd. Global prevalence of autism: A systematic review update. Autism Research. 2022;15(5):778. doi:10.1002/AUR.2696
- Masi A, DeMayo MM, Glozier N, Guastella AJ. An Overview of Autism Spectrum Disorder, Heterogeneity and Treatment Options. Neurosci Bull. 2017;33(2):183. doi:10.1007/S12264-017-0100-Y
- Mirkovic B, Gérardin P. Asperger’s syndrome: What to consider? Encephale. 2019;45(2):169-174. doi:10.1016/J.ENCEP.2018.11.005
- Siaperas P, Ring HA, McAllister CJ, vd. Atypical movement performance and sensory integration in Asperger’s syndrome. J Autism Dev Disord. 2012;42(5):718-725. doi:10.1007/s10803-011-1301-2
- Cullen KE, Zobeiri OA. Proprioception and the predictive sensing of active self-motion. Curr Opin Physiol. 2021;20:29. doi:10.1016/J.COPHYS.2020.12.001
- Ozonoff S, Strayer DL, McMahon WM, Filloux F. Executive Function Abilities in Autism and Tourette Syndrome: An Information Processing Approach. Journal of Child Psychology and Psychiatry. 1994;35(6):1015-1032. doi:10.1111/J.1469-7610.1994.TB01807.X
- Wagemans J, Elder JH, Kubovy M, vd. A Century of Gestalt Psychology in Visual Perception I. Perceptual Grouping and Figure-Ground Organization. Psychological Bull. 2012;138(6):1172. doi:10.1037/ A0029333
- Barneveld PS, Pieterse J, de Sonneville L, vd. Overlap of autistic and schizotypal traits in adolescents with Autism Spectrum Disorders. Schizophrenia Res. 2011;126(1-3):231-236. doi:10.1016/J. SCHRES.2010.09.004
- Helles A, Gillberg C, Gillberg C, Billstedt E. Asperger syndrome in males over two decades: stability and predictors of diagnosis. J Child Psychol Psychiatry. 2015;56(6):711-718. doi:10.1111/JCPP.12334
- Faridi F, Khosrowabadi R. Behavioral, Cognitive and Neural Markers of Asperger Syndrome. Basic Clin Neurosci. 2017;8(5):349. doi:10.18869/NIRP. BCN.8.5.349
- Oner O, Devrimci-Ozguven H, Oktem F, Yagmurlu B, Baskak B, Munir KM. Proton MR spectroscopy: higher right anterior cingulate N-acetylaspartate/ choline ratio in Asperger syndrome compared with healthy controls. AJNR Am J Neuroradiol. 2007;28(8):1494-1498. doi:10.3174/AJNR.A0625
- Nieminen-von Wendt TS, Metsähonkala L, Kulomäki TA, vd. Increased presynaptic dopamine function in Asperger syndrome. Neuroreport. 2004;15(5):757-760. doi:10.1097/00001756200404090-00003
- Semrud-Clikeman M, Fine J. Presence of cysts on magnetic resonance images (MRIs) in children with asperger disorder and nonverbal learning disabilities. J Child Neurol. 2011;26(4):471-475. doi:10.1177/0883073810384264
- Semrud-Clikeman M, Fine JG, Bledsoe J, Zhu DC. Magnetic resonance imaging volumetric findings in children with Asperger syndrome, nonverbal learning disability, or healthy controls. J Clin Exp Neuropsychol. 2013;35(5):540-550. doi:10.1080/13803395. 2013.795528
- Al-Otaish H, Al-Ayadhi L, Bjørklund G, Chirumbolo S, Urbina MA, El-Ansary A. Relationship between absolute and relative ratios of glutamate, glutamine and GABA and severity of autism spectrum disorder. Metab Brain Dis. 2018;33(3):843-854. doi:10.1007/S11011-018-0186-6
- Marotta R, Risoleo MC, Messina G, vd. The Neurochemistry of Autism. Brain Sci. 2020;10(3). doi:10.3390/BRAINSCI10030163
- Muller CL, Anacker AMJ, Veenstra-VanderWeele J. The serotonin system in autism spectrum disorder: from biomarker to animal models. Neuroscience. 2016;321:24. doi:10.1016/J.NEUROSCIENCE.2015.11.010
- Tordjman S, Najjar I, Bellissant E, vd. Advances in the research of melatonin in autism spectrum disorders: literature review and new perspectives. Int J Mol Sci. 2013;14(10):20508-20542. doi:10.3390/ IJMS141020508
- Volkmar F, Siegel M, Woodbury-Smith M, vd. Practice parameter for the assessment and treatment of children and adolescents with autism spectrum disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry. 2014;53(2):237-257. doi:10.1016/j.jaac.2013.10.013
- The Voice of The Patient, A series of reports from the U.S. Food and Drug Administration’s PatientFocused Drug Development Initiative, Autism. U.S. Food and Drug Administration (FDA). https:// www.fda.gov/media/111099/download, Erişim tarihi: 20.04.2023.
- Öztürk M, Sayar K, Tüzün Ü. Risperidone In Children With Asperger’s Disorder: A Report Of Four Cases. Psychiatry and Clinical Psychopharmacology. 2000;10:51-55.
- Food and Drug Administration Approval for Risperdal (Risperidone) in Treatment of the Irritability Associated with Autistic Disorder. https://www.accessdata.fda.gov/drugsatfda_docs/nda/2006/02027 2Orig1s036,s041,020588Orig1s024,s028,s029,2144 4Orig1s008,s015.pdf Erişim tarihi: 20.04.2023.
- Blankenship K, Erickson CA, Stigler KA, Posey DJ, McDougle CJ. Aripiprazole for irritability associated with autistic disorder in children and adolescents aged 6–17 years. Ped Health. 2010;4(4):375. doi:10.2217/PHE.10.45
- Bristol Myers Squibb – U.S. Food and Drug Administration Approves ABILIFY® (aripiprazole) for the Treatment of Irritability Associated with Autistic Disorder in Pediatric Patients (Ages 6 to 17 Years). https://news.bms.com/news/details/2009/USFood-and-Drug-Administration-Approves-ABILIFY-aripiprazole-for-the-Treatment-of-IrritabilityAssociated-with-Autistic-Disorder-in-PediatricPatients-Ages-6-to-17-Years/default.aspx Erişim tarihi: 20.04.2023.