Oyun Bağımlılığı Artık Bir Davranış Bozukluğu Olarak Kabul Ediliyor

Oyun oynayamadığınızda yorgun, öfkeli ve gergin mi hissediyorsunuz? Oynadıkça daha çok oynayasım geliyor, hatta eskiden oynadığım oyunlar artık bana yetmiyor hep daha iyi ve daha yeni oyunlar oynamak istiyorum mu diyorsunuz? Günlük hayattaki aktiviteler, hobileriniz, arkadaşlarla geçirilen keyifli vakitler artık oyundan daha mı az önemli hale geldi? Oyun oynamanın kişisel yaşamınıza zarar verdiğini gördüğünüz halde bırakamıyor musunuz? Ailenize ne kadar süre oyun oynadığınızla ilgili yalanlar mı söylemeye başladınız? Kişisel problemlerinizden bir kaçış yolu olarak oyunlarınıza mı sığınıyorsunuz? Oyun için işinizi ya da okulunuzu tehlikeye mi atıyorsunuz? Belki de oyun oynamak artık sizin için küçük bir rahatlama molası olmaktan çıkmış ve bağımlılığa dönüşmeye başlamıştır.

Oyun bağımlılığı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kişinin yaşamını olumsuz etkilediği halde devam ettirdiği, kontrol altında tutulamayan ve günlük aktivitelerin devamına engel olacak düzeyde vakit alan, sürekli veya tekrarlayan oyun oynama davranışı olarak tanımlanmıştır. Kumar ve psikoaktif madde bağımlılığı ile aynı beyin bölgesinde etki gösteren oyun bağımlılığının giderek yaygın bir sağlık problemi haline gelmesi sağlık otoritelerinin bu konu ile ilgili çalışmalarına hız kazandırmaktadır. 2018 Haziran’ında DSÖ tarafından yayımlanan Uluslararası Hastalık Sınıflandırma Sistemi ICD- 11’de oyun bağımlılığı da bir davranış bozukluğu türü olarak yer aldı. 25 ülkeden ve farklı branşlardan 66 uzmanın katılımıyla gerçekleşen DSÖ toplantılarında, oyun bağımlılığı ile ilişkili literatür vakaları ve katılımcıların klinik tecrübeleri üzerine tartışıldı ve oyun bağımlılığının ICD-11’de yer alması kararlaştırıldı [Journal of Behavioral Addictions. 7(3), pp. 556–561]. Oyun bağımlılığı ICD-11’de mental, davranışsal ve nörogelişimsel bozukluklar kategorisinde kumar ve madde bağımlılığı ile birlikte “bağımlılık yapan davranışlar ile ilişkili bozukluklar” sınıfında yer aldı. ICD-11’de oyun bağımlılığı semptomları arasında bireyin oyun oynama üzerindeki kontrolünü kaybetmesi, oyun oynamanın diğer günlük aktivitelerden daha büyük bir öncelik haline gelmesi ve olumsuz sonuçlarla karşılaşılmasına rağmen devam eden veya artan oyun oynama davranışı sıralanmış. Bu semptomların varlığında oyun bağımlılığı teşhisinin konabilmesi için söz konusu davranışların 12 ay veya daha uzun süredir devam ediyor olması gerektiği ifade edilmiş. Belirtilen davranışlardan pek çoğunu aynı anda gösteren kişilerde bu tanıyı koyma süresinin kısalabildiği bildirilmiş. Çalışma kapsamında, kişinin gösterdiği semptomlara göre oyun bağımlılığı teşhisi; çevrimiçi oyun bağımlılığı, çevrimdışı oyun bağımlılığı ve spesifik olmayan oyun bağımlılığı şeklinde üç ayrı alt başlıkta konulabiliyor.

Toplumda görülme sıklığı ile ilgili yapılan bir çalışmada oyun bağımlılığının Asyalı gençler arasında %10-15 oranında ve batı ülkelerinde ise %1- 10 oranında görüldüğü saptanmıştır. Oyun bağımlılığının giderek yaygınlaşmasının doğal bir sonucu olarak tedaviye yönelik çalışmalar da hız kazanmıştır. Almanya’da oyun bağımlılığını da kapsayan internet ilişkili bozuklukların tedavisine yönelik servislerin 2015 yılında 2008 yılına göre 4 kat artmış olduğu görülüyor. Ülkemizde de giderek yaygınlaşan bu davranış bozukluğuna karşı önlemler alınmaya başlanması gerekmektedir. Oyun bağımlılığı ilgili olarak gençlere yönelik eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması, epidemiyolojik araştırmaların gerçekleştirilmesi ve bireylerin ihtiyaçları doğrultusunda tedavi olanakları sunulması sorunun çözümü için önem arz etmektedir.

Sümeyye Karakaya

admin

H. deneme

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir