Zihin Penceresine Küçük Bir Aralık: Asperger Sendromu

Büşra Yılmaz

Çocukluktan yetişkinliğe kadar olan gelişim döneminde insan hayatının büyük bir kısmını etkileyebilecek çeşitli psikiyatrik bozukluklar meydana gelebilmektedir. Bu bozukluklar kişi­nin yaşam kalitesini etkilediği gibi çevresindeki diğer insanlarla iletişimini de zorlaştırmaktadır. Psikiyatrik bozuklukların tanımı, özellikle ço­cuk ve ergen psikiyatrisinde oldukça karmaşık­tır ve bu bireylere nasıl davranılacağı konusun­da toplumda hemfikir olunan bir tutum mevcut değildir. Bu çalışmada Asperger Sendromu (AS) ile ilişkili bilgiler verilerek, sendromun ait oldu­ğu sınıflandırma sisteminden, Otizm Spektrum Bozukluğu’nun kapsamından, bu sendroma sa­hip çocuk ve yetişkin Aspergerli bireylerden ve farmakolojik ve non-farmakolojik tedavi yön­temlerinden bahsedilecektir.

Otistik Spektrum Bozuklukları İçerisinde Asperger Sendromu

AS ilk olarak 1944 yılında Hans Asperger tarafından iletişim ve sosyal etkileşimde güçlük çeken bireylerin davranışsal karakterizasyonu olarak tanımlanmıştır.1 1980’de Amerikan Psi­kiyatri Birliği [American Psychiatric Associati­on], Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabında (DSM-3) [Diagnostic and Statisti­cal Manual of Mental Disorders] çocukluk otiz­mini, otizmden ayrı bir kategori olarak kabul etmiş ve onu dünyaya tanıtmıştır.2 AS ise, otiz­min hafif bir alt tipi veya sosyal alanda kendini gösteren bir otizm biçimi olarak kabul görmüş­tür. 1989’da AS için ilk tanı kriterlerinin öneril­mesinin ardından 1993’te Uluslararası Hastalık Sınıflandırmasının 10. Revizyonu (ICD-10) [International Statistical Classification of Dise­ases and Related Health Problems] AS’yi tanı­yan ilk büyük sınıflandırma sistemi olmuştur. Gelişimsel nörolojik hastalıkların daha geniş Zihin Penceresine Küçük Bir Aralık: Asperger Sendromu Büşra Yılmaz takip edilebilmesi ve tanı kriterlerinin netlik kazanabilmesi amacıyla APA tarafından Yaygın Gelişimsel Bozukluk­lar (YGB) olarak bir çatı altında toplanmaları sağlanmıştır. AS, DSM4’te YGB içinde otistik bozuklukla birlikte spesifik bir bozukluk olarak tanımlanmıştır. Bu bozukluklar, sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların ge­lişiminde gecikmeler içeren bir tanı grubudur.3 YGB, otizm, AS, çocukluk disintegratif bozuk­luğu diğer adıyla Heller Sendromu, Başka Türlü Adlandırılamayan Yaygın Gelişimsel Bozukluk (YGB-BTA) ve Rett Sendromunu kapsamak­tadır. Ancak DSM5’te, YGB ve dört alt türü, kategorizasyonun klinikteki verilerle çelişkili sonuçlar vermesinden ötürü kaldırılarak tüm bu bozukluklar Otistik Spektrum Bozuklukla­rı (OSB) çatısı altında birleştirilmiştir.4 OSB; otistik bozukluk, AS, çocuklukta dissosiyatif bozukluğu ve YGB-BTA kapsamaktadır.5,6

Otizm, bir “spektrum” bozukluğu olarak bi­linir. Çünkü insanların yaşadığı semptomların türü ve şiddetinde geniş farklılıklar bulunmak­tadır.7,8 OSB’nin erken belirtileri 1 ile 3 yaşları arasında tespit edilebilir ve tanı ortalama 5 yaşın­da konmaktadır. OSB her yaşta teşhis edilebilir olsa da belirtileri genellikle yaşamın ilk iki yılın­da ortaya çıktığı için “gelişimsel bozukluk” ola­rak tanımlanmaktadır. AS ise sıklıkla 11 yaşına kadar gecikmiş klinik tanı ile ilişkilidir.2 Zihinsel engellilik veya dil gecikmesi olmaksızın OSB’nin temel semptomları ile kendini göstermektedir. Ayrıca, AS için bazı ayrıştırıcı belirtiler de bu­lunmaktadır. Bunlardan ilki bozulmuş sosyal iletişim ve etkileşimdir. Bu belirti gerçek hayatta sosyal-duygusal ilişkideki eksiklikler, sosyal et­kileşim için kullanılan sözsüz iletişimdeki eksik­likler, ilişkileri geliştirme, sürdürme ve anlamada eksiklikler olarak kendini göstermektedir. Bir diğer belirti kısıtlı ve tekrarlayan davranıştır. İlgi alanları ve faaliyetlere ilişkin etkileşim belirtisi ise tekrarlayıcı davranışlar, rutinlere büyük bir sadakatle bağlılık, oldukça sınırlı ilgi alanları ve duyusal girdilere karşı aşırı tepkisellik veya hipo­reaktivite ile ortaya çıkmaktadır. Bu tip davranış­lara neden olan gelişimsel bozukluklar çocuklar, ergenler ve yetişkinlerin sosyal yaşantılarında farklı bozukluklar ile sıklıkla karıştırılabilmek­tedir. Bu karışıklığın altında yatan temel neden ise OSB çatısında birleşen bozuklukların keskin tanı kriterlerinin olmamasıdır.9 Fakat AS, kli­nikte sosyal iletişim ve etkileşim, ortalama veya üstün zeka ve önemli bir dil gecikmesi olmaması ile otizmden ayrılmaktadır. Aspergerli bireyler sıklıkla iletişimde güçlük, rutinleri değiştirme gibi sosyal becerilerde belirgin bir eksiklik yaşa­maktadır ve bu da bireylerin çoğu zaman sosyal yaşamdan dışlanmaları ile sonuçlanır. Asper­gerli kişiler, gerek sözlü iletişimde, gerek jest ve mimiklerde veya ses tonunda, yapılan şakaları ve alaycılıkları, belirsiz-soyut kavramları kullan­makta veya anlamakta zorlanabilmektedirler.2 Otistik bireyler, söylemleri her zaman ilk anla­mıyla anlayabilmektedir ve insanların her zaman söyledikleri şeyin tam olarak kastettikleri şey ol­duğunu düşünebilirler. Ancak gerçek her zaman algıladıkları gibi değildir. İletişimde yaşanan yanlış anlaşılmalar farklı şekillerde ortaya çıka­bilir. Örneğin, AS’li biri çok komik veya alaycı olabilir, ancak alaycılığı her zaman anlamayabilir veya iyi dil becerilerine sahiptir, ancak yine de konuşmalarda başkalarının beklentilerini an­lamakta zorlanabilmektedir.10 Sosyal iletişimde AS’li bireylerin bu davranışları bilerek yapmadı­ğının farkında olmak onlarla iletişimimizin daha sağlıklı ilerlemesini sağlayabilir.

Farklı Yaş Gruplarında Asperger Sendromu ve Belirtileri

Çocuklarda ve ergenlerde sosyal davranış­ların kişilik gelişimine katkısı yadsınamayacak düzeyde fazladır. AS kişilerin sosyal yaşamla­rında, özellikle okulda, sosyal izolasyon ve zor­balığa maruz kalma, sınırlı ilgi alanları, becerik­sizlik ve sakarlık, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun neden olduğu yüksek dikkat dağınıklığı ve zihinsel esnekliğin olmaması, dikkat düzeyinde azalma olarak kendini göster­mektedir.2 Duyma (gürültülü ortamlar, elektrik süpürgesi vb.), tat alma (yiyecek seçiciliği), do­kunma (belirli giysi türlerinin temasına, şefkatli fiziksel temaslara) ve koku (vücut kokusu) hu­susunda aşırı duyarlılık sıklıkla gözlenmekte­dir. AS’li bireylerde hareket performansında, propriyoseptif ve vestibüler işlemede önemli bir bozulma görülmektedir.11 Proprioseptif, vücut farkındalığıdır. Vücudumuz, vücut parçaları­mızın uzayda nerede olduğunu, diğer parçalarla nasıl hareket ettiğine ilişkin bilgi vermektedir. Bu duyu sayesinde oturduğumuzu, ayakta dur­duğumuzu, kolumuzun, bacağımızın nerede olduğunu algılarız.12 Vestibüler işleme ise, iç kulaktaki reseptörler vasıtasıyla vücut pozisyo­numuzdaki değişiklikleri ve baş hareketlerini algılamamızı sağlamaktadır.12 Yaralanma duru­munda tepkisizliğe neden olan ağrı eşiklerinin yükselmesi, sıcaklığa kayıtsızlık (kışın tişört giymek) veya vestibüler semptomlar (sallanma veya dairesel hareketler) gibi duyusal bozukluk­lar, AS’li deneklerin kendileri tarafından nor­mal kabul edilir ve bunların farkındalığı hayat­larının çok geç bir aşamasında, 20 yaş civarında ortaya çıkabilmektedir.10

Yapılan bir çalışmaya göre, OSB’li denekle­rin, algısal olmaktan çok kavramsal bir düzeye, genel resim yerine ayrıntılara odaklandıkları gösterilmiştir.13 Bu durum literatürde “Gestalt algısı” olarak geçmektedir. Gestalt algısına göre bütün, parçaların toplamından farklı bir anlam ifade eder ve kişi, bütünü parçalarına ayrıştıra­rak değil, bütünlük içinde algılar.14 Gestalt algısı yayılım gösterebilir (invaziv olabilir) ve bilginin işlenmesinde parçalanmış veya çarpıtılmış algı, hiper veya hiposensitivite (duyusal uyaranlara karşı aşırı tepki veya tepkisizlik), dalgalanma veya duyusal agnozi (duyusal verileri işlemede yetersizlik) gibi birçok türde deformasyona yol açabilmektedir.10 Görsel olarak, küçük bir ayrın­tıyı değiştirmek tüm sahnede bir değişikliğe ne­den olabilir. Bu değişiklik, tüm bir resmi değiştir­diği için OSB’li kişilerde görülen küçük değişik­liklere tahammülsüzlüğü açıklamaktadır. İşitme açısından, Gestalt algısına sahip kişiler, gürültülü bir ortamda işitsel uyaranlara konsantre olmakta büyük zorluk çekebilmektedir. Diğer bir deyişle, tüm uyaranları ayrım gözetmeksizin yakaladık­ları için sıralama yapmakta zorlanırlar.12

AS’li yetişkinlerin ortalama veya üstün bir zekaya sahip olmaları sosyal olarak kendilerini iyi bir şekilde maskelemelerini sağlamakta ve teşhis konulmasını zorlaşmaktadır. Ayrıca, sta­bil ve değişmeyen davranışlar, bir partnerle ha­yatını sürdürmek veya profesyonel bir işe baş­lamak gibi değişikliklerle başa çıkmakta güçlük çekmeleri, depresyona yakalanma riskinde artı­şa neden olmaktadır.2

Şizofreni ve AS’nin klinik belirtilerinin ben­zemesi birbirlerinden ayırt edilmelerini ve teş­hisin doğru konulmasını zorlaştırabilmektedir. İkisi arasındaki kesin ayrım her zaman kolay değildir ve AS’li yetişkinler şizofreni için yan­lış teşhis potansiyeli taşımaktadırlar. Asperger sendromunu şizofreni olarak yanlış teşhis et­mek, etkili tedaviyi engelleyebilir ve ciddi so­runlara neden olabilmektedir. Bozulmuş sosyal iletişim, etkileşim ve sınırlı ilgiler her iki du­rumda da ortaya çıkabilen klinik özelliklerdir. Ancak AS’nin başlangıç yaşının daha genç olması karakteristik klinik özelliklerinden bi­ridir. Aynı zamanda tekrarlayan davranışlar, bozulmuş pragmatik dil, hayal gücü eksikliği, tonlamada tuhaflıklar ve en sevdikleri konu hakkında konuşma isteği AS’li kişilerde daha sık görülmektedir.10,15

AS’li kişilerin duygusal ve cinsel hayatı nor­mal bir insandan farklı değildir. Ancak gerekli sosyal becerilerden yoksun olmaları nedeniyle tavırları tuhaf veya rahatsız edici olarak yo­rumlanabilmektedir. Farklı sosyal ortamlarda davranışlarının uygunluğunu anlamamaları, başkaları tarafından taciz olarak yorumlanabi­lecek eylemlere yol açabilmektedir. Örneğin bu kişiler, soyunma, mastürbasyon yapma, garip cinsel konuşmalar veya toplum tarafından hoş karşılanmayan baştan çıkarma girişimleri gibi uygunsuz toplum davranışları sergileyebilmek­tedir.2 Sınırlı bilişsel esnekliğe sahip olan AS’li bireyler, belirli ritüelleri çok katı bir şekilde ta­kip etmektedir ve bu ritüellerin herhangi bir şe­kilde kesintiye uğraması onlarda kaygı ve ank­siyeteye yol açabilmektedir. Örneğin, eşyalarını masalarında belirli bir yere koyabilirler veya iş gününe belirli bir saatte başlayıp bitirmeyi se­çebilirler. Üniversite mezunu olsalar bile iş gö­rüşmelerinde yaşayabilecekleri zorluklar nede­niyle ilk işi bulmaları zor olabilir veya alışmakta zorluk yaşayabilirler. Becerilerini ifade etmekte zorluk çekmelerine rağmen zaman yönetimi, dürüstlük, yaratıcılık ve mantıklı muhakeme yeteneklerine sahip olabilmektedirler.10,16

Asperger Sendromu ve Nörolojik Değişiklikler Arasındaki İlişki

AS ile çeşitli hastalıklar arasında genetik ör­tüşmeler olduğu belirlenmiştir. Genetik örtüş­mede yer alan çeşitli faktörler, önemli biyolojik yolları bozarak hastalık gelişimine yol açarak beyin gelişimini bozmaktadır. AS ile epilepsi, zihinsel yetersizlik ve şizofreni gibi diğer nöro­lojik, psikiyatrik ve nörogelişimsel durumlar arasında genetik benzerlikler olabileceği dü­şünülmektedir.1,2 AS’li bazı bireylerde zihinsel sağlık sorunları veya başka durumlar da vardır, bu da insanların farklı düzeylerde ve türlerde desteğe ihtiyaç duyduğu anlamına gelmektedir.

Beynin yapısında meydana gelen kimyasal ve fiziksel değişikliklerin tespit edilmesi ve bu yolla teşhise yönelik çalışmaların yapıldığı be­lirtilmektedir.17 Kimyasal belirteçleri açıklayan çalışmalar, nöronlarda iletişimi sağlayan nörot­ransmitter konsantrasyonunun AS’de farklı ol­duğunu ve bunun beyin işleyiş modelini etki­lediğini göstermiştir.18 AS’de N-asetil aspartat/ kolin düzeyi beynin belirli bir bölgesinde daha yüksek bulunmuştur. N-asetil aspartat/kolin düzeyindeki sapma ile bilişsel davranış ara­sındaki ilişkinin obsesif kompulsif davranışlar ile pozitif olarak ilişkili olduğu bildirilmiştir.18 Yapılan bir çalışma ile de AS’de dopaminerjik sistemin büyük ölçüde etkilendiği gösterilmiş­tir. Buna benzer sonuçların şizofrenide de elde edildiği ve klinik özelliklerin yanı sıra AS-şizof­reni patogenezinin örtüştüğünü düşündürmek­tedir.19 Beynin yapısında meydana gelen fiziksel değişiklikler AS’li bireyler ve sağlıklı normal ki­şiler arasındaki farklılığı göstermektedir. AS’de bazı beyin bölgeleri sağlıklı kontrollerle karşı­laştırıldığında gri ve beyaz madde hacimlerinde farklılıklar olduğu bildirilmiştir.20

AS’li beynin anatomik yapısında bazı deği­şiklikler meydana geldiği bulunmuştur ve bu değişikler kognitif bozukluklara neden olmak­tadır. Hipokampus, amigdala ve ön singulat korteks hacimlerinde anormallik bildirilmiştir. AS’deki ön singulat korteks, amigdala ve hipo­kampal bölgelerdeki anormallikler, duygusal reaktiviteyi modüle etmedeki zorluklarının ana nedeni olarak düşünülmektedir.21 Genel olarak araştırmalar, AS’de temporal korteks, bilateral amigdala, parahipokampal girus, prefrontal lob, medial frontal girus, sol oksipital girus, sağ be­yincik, bilateral kaudat, sol talamus, putamen, beyincik, frontal, temporal loblar ve limbik sistemde de fonksiyonel anormalliklerin oldu­ğunu göstermektedir.17 AS’nin kadınlara göre erkeklerde daha sık görüldüğü ve AS’li çocuk­ların fonksiyonel anormalliklerinin babalarına benzer olduğu belirtilmiştir.17

AS’li çocuklarda plazma gama aminobütirik asit (GABA) ve glutamat seviyeleri değişmek­tedir. Kontrollerle karşılaştırıldığında plazma GABA ve glutamat/glutamin oranında önem­li bir artış görülmektedir.22 GABA ile glutamat nörofizyolojisi arasındaki oran, genel gelişimsel gecikme ve mental retardasyon, şizofreni ve epi­lepsi gibi diğer nörogelişimsel bozukluklarla iliş­kilendirilmektedir.23 Bir diğer nörotransmitter olan serotonin seviyesindeki değişiklik seretonin reseptörleriyle de ilişkili bulunmuştur. Çalışma­lar, AS’li bireylerde kontrollerle karşılaştırıldı­ğında serotonin reseptörlerine daha az oranda bağlanma gerçekleştiğini göstermiştir.23 Seroto­nin sistemindeki bozukluklar ile AS arasında bir dizi ilişki olabileceğini gösteren çalışmalar da bu­lunmaktadır.24 Melatonin, uyku-uyanıklık ritmi­nin ana düzenleyicisidir, uyku gecikmesini azal­tır, nörogelişimde ve beyin plastisitesinde rol alır. Yapılan çalışmalar, AS’de daha düşük melatonin veya melatonin metabolit plazma seviyelerinin daha az ölçüldüğünü bildirmiştir.25

Asperger Sendromuna Farmakolojik ve Farmakolojik Olmayan Yaklaşımlar

AS’li kişiler dünyayı diğer insanlardan fark­lı görür, duyar ve hisseder. Bu sendroma sahip kişiler, ömür boyu AS ile yaşamak zorundadır­lar, çünkü tedavi gerektiren bir durumları söz konusu değildir.2,10 Bu nedenle tedavi yerine müdahale ifadesi seçilmiştir. Çeşitli müdahale türlerinin yararlı olduğu gösterilmiş olsa da, çoğu güçlü bir temelden yoksundur.2 AS’de far­makolojik olmayan müdahalelere, davranışsal müdahale, eğitim müdahaleleri, konuşma ve dil müdahaleleri örnek olarak verilebilir. Müdahale modelleri, sosyal olarak arzu edilen davranışları iyileştirmek ve bireyin ilerlemesini engelleyebi­lecek istenmeyen davranışları azaltmak için yo­ğun davranışsal müdahaleler süreci olan Uygu­lamalı Davranış Analizi (UDA) [Applied Beha­vioral Analysis] ilkelerine dayanmaktadır. UDA müdahaleleri davranış analistleri tarafından tasarlanır ve hedeflere, yaşa veya hedeflenen beceriye göre farklı yaklaşımlara sahiptir. AS’li bireylerin özellikle çocukların stratejik, yoğun ve bireyselleştirilmiş müdahaleleri içeren yapı­landırılmış bir eğitim planına ihtiyaçları bulun­maktadır. Bu eğitim planına göre, AS’li birey­lerin sözlü ve sözsüz iletişimin yanı sıra sosyal, akademik ve motor becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.26

Genel anlamda, AS tedavisinde, sosyal ve iletişim semptomları için klinikte direkt olarak kullanılan bir ilaç bulunmamaktadır. Ancak sendrom ile ilişkili semptomların tedavisi için ABD Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanan yalnızca iki ilaç mevcuttur; Risperidon ve Ari­piprazol. Bu ilaçlar OSB’li çocuk ve ergenlerde saldırganlık, kendine zarar verme, sinirlilik ve öfke nöbetlerinin kısa süreli semptomatik te­davisinde kullanılabilmektedir.27 AS’de görülen bazı belirtilerin azaltılması amacıyla tedavi­de en sık kullanılan ilaçlar nöroleptikler diğer adıyla antipsikotiklerdir. Risperidon şizofreni ve bipolar bozukluğu tedavisinde kullanılan, güçlü serotonin ve dopamin antogonisti bir atipik antipsikotiktir. Çocuk ve adolesanlarda psikoz tedavilerinde kullanılmaktadır.28 Ris­peridon, 2006 yılında FDA tarafından OSB’de kullanım için onaylanan ilk ilaçtır.29 Aripipra­zol de şizofreni ve bipolar bozukluk tedavisin­de önerilmekte ve kullanılmakta olan atipik bir antipsikotiktir.30 FDA tarafından 2009 yılında OSB’de semptomları azaltmak için kullanılan ikinci ilaçtır.31

AS, OSB içerisinde kendisine yeni bir alan kazanmaya çalışan ve klinikte de tartışmalı va­kalara ev sahipliği yapan bir gelişim bozukluğu­dur. Sıklıkla şizofreni, epilepsi, zihinsel yetersiz­lik gibi nörolojik, psikiyatrik ve nörogelişimsel bozukluklar ile karıştırılır ancak DSM-5’te be­lirtildiği üzere, klinik tanı kriterlerinin daha çok irdelenmesi ve ona daha yakından bakılması ile bu sorunun üstesinden zor da olsa gelinebilir. Toplum düzeyinde bu bozukluğun tanınması ve giderek farkındalık kazanması ile AS’li bireylere daha bilinçli yaklaşmaya başlanmıştır. Bunun­la beraber her yüz çocuktan birinin otizmli ol­duğu gerçeğiyle ne kadar erken yüzleşilirse bu durumdaki kişiler daha erken kabul edebilir ve sosyal anksiyeteleri ile başbaşa kalmaktan kur­tarılabilir. Çocukluktan yetişkinliğe kadar olan süreçte zihinlerinin nasıl başkalaşım geçirdi­ği bilinmemekle beraber, bu anormal gelişimi kendilerinin normali olarak yaşamaktalar. AS ve OSB hakkındaki bilgilerimiz, düşüncelerimiz ve yaklaşımımız ne kadar çok gelişirse toplum düzeyinde kabul edilmeleri ve toplumun birer parçası olduklarını hissettirmek aynı hızda ar­tabilir. Son olarak, OSB bir hastalık değildir ve normal bir hastalık gibi değerlendirilmemelidir. Çocukluk ve yetişkinlik döneminde çeşitli be­lirtilerle kendini gösterir ve erken teşhis ile kişi­nin topluma kazandırılması sağlanabilir.

Kaynakça

  1. Woodbury-Smith MR, Volkmar FR. Asperger synd­rome. Eur Child Adolesc Psychiatry. 2009;18(1):211. doi:10.1007/S00787-008-0701-0/METRICS
  2. Hosseini SA, Molla M. Asperger Syndrome. Stat­Pearls. StatPearls Publishing. https://www.ncbi. nlm.nih.gov/books/NBK557548/ Erişim tarihi: 26.04.2023.
  3. Tateno M, Kikuchi S, Uehara K, vd. Pervasive De­velopmental Disorders and Autism Spectrum Di­sorders: Are These Disorders One and the Same? Psychiatry Investig. 2011;8(1):67. doi:10.4306/ PI.2011.8.1.67
  4. Smith O, Jones SC. “Coming Out” with Autism: Identity in People with an Asperger’s Diagnosis After DSM-5. J Autism Dev Disord. 2020;50(2):592602. doi:10.1007/S10803-019-04294-5
  5. Kim YS, Fombonne E, Koh YJ, Kim SJ, Cheon KA, Leventhal BL. A comparison of DSM-IV pervasive developmental disorder and DSM5 autism spectrum disorder prevalence in an epidemiologic sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry. 2014;53(5):500-508. doi:10.1016/J. JAAC.2013.12.021
  6. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Çev­rimiçi Yayın Tarihi: Mayıs 22, 2013. doi:10.1176/ APPI.BOOKS.9780890425596
  7. Autism Spectrum Disorder. National Institute of Mental Health. https://www.nimh.nih.gov/health/ topics/autism-spectrum-disorders-asd#part_2283, Erişim tarihi: 20.04.2023.
  8. Zeidan J, Fombonne E, Scorah J, vd. Global preva­lence of autism: A systematic review update. Autism Research. 2022;15(5):778. doi:10.1002/AUR.2696
  9. Masi A, DeMayo MM, Glozier N, Guastella AJ. An Overview of Autism Spectrum Disorder, He­terogeneity and Treatment Options. Neurosci Bull. 2017;33(2):183. doi:10.1007/S12264-017-0100-Y
  10. Mirkovic B, Gérardin P. Asperger’s syndrome: What to consider? Encephale. 2019;45(2):169-174. do­i:10.1016/J.ENCEP.2018.11.005
  11. Siaperas P, Ring HA, McAllister CJ, vd. Atypical movement performance and sensory integrati­on in Asperger’s syndrome. J Autism Dev Disord. 2012;42(5):718-725. doi:10.1007/s10803-011-1301-2
  12. Cullen KE, Zobeiri OA. Proprioception and the predictive sensing of active self-motion. Curr Opin Physiol. 2021;20:29. doi:10.1016/J.COP­HYS.2020.12.001
  13. Ozonoff S, Strayer DL, McMahon WM, Fil­loux F. Executive Function Abilities in Autism and Tourette Syndrome: An Information Pro­cessing Approach. Journal of Child Psycho­logy and Psychiatry. 1994;35(6):1015-1032. do­i:10.1111/J.1469-7610.1994.TB01807.X
  14. Wagemans J, Elder JH, Kubovy M, vd. A Century of Gestalt Psychology in Visual Perception I. Percep­tual Grouping and Figure-Ground Organization. Psychological Bull. 2012;138(6):1172. doi:10.1037/ A0029333
  15. Barneveld PS, Pieterse J, de Sonneville L, vd. Over­lap of autistic and schizotypal traits in adolescents with Autism Spectrum Disorders. Schizophrenia Res. 2011;126(1-3):231-236. doi:10.1016/J. SCH­RES.2010.09.004
  16. Helles A, Gillberg C, Gillberg C, Billstedt E. Asper­ger syndrome in males over two decades: stability and predictors of diagnosis. J Child Psychol Psyc­hiatry. 2015;56(6):711-718. doi:10.1111/JCPP.12334
  17. Faridi F, Khosrowabadi R. Behavioral, Cognitive and Neural Markers of Asperger Syndrome. Basic Clin Neurosci. 2017;8(5):349. doi:10.18869/NIRP. BCN.8.5.349
  18. Oner O, Devrimci-Ozguven H, Oktem F, Yagmurlu B, Baskak B, Munir KM. Proton MR spectroscopy: higher right anterior cingulate N-acetylasparta­te/ choline ratio in Asperger syndrome compared with healthy controls. AJNR Am J Neuroradiol. 2007;28(8):1494-1498. doi:10.3174/AJNR.A0625
  19. Nieminen-von Wendt TS, Metsähonkala L, Kulomäki TA, vd. Increased presynaptic dopamine function in Asperger syndrome. Neuroreport. 2004;15(5):757-760. doi:10.1097/00001756200404090-00003
  20. Semrud-Clikeman M, Fine J. Presence of cysts on magnetic resonance images (MRIs) in children with asperger disorder and nonverbal learning disabilities. J Child Neurol. 2011;26(4):471-475. doi:10.1177/0883073810384264
  21. Semrud-Clikeman M, Fine JG, Bledsoe J, Zhu DC. Magnetic resonance imaging volumetric fin­dings in children with Asperger syndrome, non­verbal learning disability, or healthy controls. J Clin Exp Neuropsychol. 2013;35(5):540-550. doi:10.1080/13803395. 2013.795528
  22. Al-Otaish H, Al-Ayadhi L, Bjørklund G, Chirum­bolo S, Urbina MA, El-Ansary A. Relationship between absolute and relative ratios of glutamate, glutamine and GABA and severity of autism spect­rum disorder. Metab Brain Dis. 2018;33(3):843-854. doi:10.1007/S11011-018-0186-6
  23. Marotta R, Risoleo MC, Messina G, vd. The Neurochemistry of Autism. Brain Sci. 2020;10(3). doi:10.3390/BRAINSCI10030163
  24. Muller CL, Anacker AMJ, Veenstra-VanderWeele J. The serotonin system in autism spectrum disor­der: from biomarker to animal models. Neuros­cience. 2016;321:24. doi:10.1016/J.NEUROSCIEN­CE.2015.11.010
  25. Tordjman S, Najjar I, Bellissant E, vd. Advances in the research of melatonin in autism spectrum di­sorders: literature review and new perspectives. Int J Mol Sci. 2013;14(10):20508-20542. doi:10.3390/ IJMS141020508
  26. Volkmar F, Siegel M, Woodbury-Smith M, vd. Pra­ctice parameter for the assessment and treatment of children and adolescents with autism spectrum disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry. 2014;53(2):237-257. doi:10.1016/j.jaac.2013.10.013
  27. The Voice of The Patient, A series of reports from the U.S. Food and Drug Administration’s Patient­Focused Drug Development Initiative, Autism. U.S. Food and Drug Administration (FDA). https:// www.fda.gov/media/111099/download, Erişim ta­rihi: 20.04.2023.
  28. Öztürk M, Sayar K, Tüzün Ü. Risperidone In Child­ren With Asperger’s Disorder: A Report Of Four Cases. Psychiatry and Clinical Psychopharmaco­logy. 2000;10:51-55.
  29. Food and Drug Administration Approval for Ris­perdal (Risperidone) in Treatment of the Irritability Associated with Autistic Disorder. https://www.ac­cessdata.fda.gov/drugsatfda_docs/nda/2006/02027 2Orig1s036,s041,020588Orig1s024,s028,s029,2144 4Orig1s008,s015.pdf Erişim tarihi: 20.04.2023.
  30. Blankenship K, Erickson CA, Stigler KA, Posey DJ, McDougle CJ. Aripiprazole for irritability associa­ted with autistic disorder in children and adoles­cents aged 6–17 years. Ped Health. 2010;4(4):375. doi:10.2217/PHE.10.45
  31. Bristol Myers Squibb – U.S. Food and Drug Admi­nistration Approves ABILIFY® (aripiprazole) for the Treatment of Irritability Associated with Au­tistic Disorder in Pediatric Patients (Ages 6 to 17 Years). https://news.bms.com/news/details/2009/USFood-and-Drug-Administration-Approves-A­BILIFY-aripiprazole-for-the-Treatment-of-Irritabi­lityAssociated-with-Autistic-Disorder-in-Pediatri­cPatients-Ages-6-to-17-Years/default.aspx Erişim tarihi: 20.04.2023.

admin

H. deneme

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir