Enkazdaki Sinsi Katil: ASBEST

Züleyha Demirci – Zeynep Şencan

Asbest, silikat türevlerinden oluşan oldukça kullanışlı lifli bir mineraldir. Birçok sek­törde kullanımının yanı sıra eski çağlardan beri özellikle barınma alanlarının inşasında kulla­nılmaktadır. İnşaat sektöründe bina onarımı, yapı iskeleti, izolasyon, dış kaplama, yangın­dan korunma ve yangının yayılmasını önleme amaçlı kullanılan asbest, bir dönem ülkemizde yapıların temellerinde oldukça fazla kullanıl­mıştır. Günümüzde ise neden olduğu halk sağ­lığı tehditlerinden dolayı ülkemizin de dahil olduğu çoğu ülke tarafından kullanımı yasak­lanmıştır. Ancak eski kullanım sahasının geniş­liği nedeniyle uzun yıllar etkisinin görülmeye devam edeceği düşünülmektedir. Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler neticesinde yapılar­da yasaklar öncesi kullanılan lifli yapıdaki as­bestin enkaz ve yıkımlar nedeniyle uçucu hale gelerek sağlık sorunlarına sebebiyet verme riski tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Bu yazıda ülkece karşı karşıya kaldığımız asbest probleminden ve öneminden bahsedilerek bilinç oluşturmak ve böylece gerekli önlemlerin alınmasına katkı sağlamak amaçlanmaktadır.

Şekil 1. Binalarda asbestin kullanım alanları. (1) Tavanlar, duvarlar, kirişler ve kolonlar üzerine püskürtme asbest, (2) Asbest Çimentolu Su Tankı, (3) Gevşek Dolgu İzolasyon, (4) Kazan ve Borularda Kaplama, (5) Tavan Kaplaması, (6) Klozet, (7) Bölme Duvar, (8) Yangın Kapısı, (9) Asbestli Halatlar ve Contalar, (10) Marleyler, (11) Kazanın Etrafındaki Asbestli Paneller, (12) Yangın Battaniyesi, (13) Duvar ve Tavanlarda Dekorasyon Amaçlı Kaplamalar, (14) Eternit (asbestli çatı malzemesi), (15) Asbestli Çimento Paneller, (16) Asbest Çimento Olukları ve Boruları, (17) Üst Eşik, (18) Asbestli Çimento Bacası, (19) Diğerleri: Sigorta kutusunda, Havalandırma Sisteminde.9

Asbest Nedir?

Asbest diğer bir adıyla amyant, Antik Yu­nan’a kadar uzanan tarihi ile yüzyıllardır yay­gın olarak kullanılan bir mineraldir. Etimolo­jik olarak Antik Yunan’a dayanan bu kelime “yanmaz” anlamındaki “asbestos” kelimesinden temellenmektedir. İçerisinde bulundurduğu magnezyum silikat, demir-magnezyum silikat, sodyum-demir silikat ve kalsiyum-magnezyum silikat sayesinde ateşe ve asit başta olmak üze­re çeşitli kimyasal bileşenlere dayanıklıdır.1,2 Ayrıca lifli yapısı nedeniyle yüksek esneklikte, darbelere dayanıklı ve düşük ısı iletimine sahip­tir. 20. yüzyılda teknolojinin getirdiği yenilikler ile birlikte asbest; otomotiv, tekstil, gemi, conta üretimi, inşaat (Şekil 1), plastik ürünler, elektrik panelleri, yangın geçirmez malzemeler ve sigara filtreleri başta olmak üzere yaklaşık 3000 farklı alanda kullanılmıştır. Kullanım yelpazesindeki bu genişliğin temel nedeni sahip olduğu özellik­lerin yanı sıra üretim maliyetindeki düşüklük­tür. İkinci dünya savaşından sonra ise hızla ar­tan ticareti ile en popüler zamanlarını yaşamış, “sihirli mineral” olarak anılmaya başlanmıştır. Ancak bu ün uzun sürmemiştir. 1970’lerden itibaren asbestin insan sağlığı üzerindeki zarar­larının anlaşılmasıyla artık “katil toz/gizli katil” olarak anılmaya başlanmıştır. 2-6

Gizli Katil: Asbest

Temelde asbestin amfibol ve serpentin ola­rak bilinen iki formu vardır. Her ikisinin ortak özelliği ise lifli yapıya sahip olmalarıdır. Çevre­den veya çalışma ortamından bu lifli mineralin solunması geri dönüşü olmayan sağlık sorun­larına neden olmaktadır. Yapılan çalışmalarda da insanların sahip oldukları birçok hastalığın etiyolojisinde asbest maruziyeti olduğu göste­rilmektedir. Asbestoz gibi solunum yolu has­talıklarının yanı sıra yumurtalık, gırtlak, ak­ciğer, mezotelyoma ve gastrointestinal sistem kanserlerinin en önemli nedeni arasında asbest yer almaktadır.1,2,9 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl 107.000 kişi asbestin ne­den olduğu hastalıklardan kaynaklı hayatını kaybetmektedir. Günümüzde DSÖ, Uluslarara­sı Kanser Araştırmaları Ajansı ve Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ) [International Labour Organization] tarafından asbestin tüm formları “kesin kanserojen” olarak tanımlanmıştır. UÇÖ tarafından da çalışma alanlarında kullanımı ya­saklanmıştır. Birçok ülkede yasaklanmış olsa da asbestin halk, iş ve çevre sağlığı üzerindeki kötü etkileri hala devam etmektedir ve uzun yıllar devam edeceği düşünülmektedir.10 Bunun ilk nedeni, asbeste maruz kalma ile hastalığın teş­hisi arasında geçen süreyi ifade eden “gecikme periyodu” dur. Hastalık asbest maruziyetinden sonraki 30-40 yıla kadar gizli şekilde varlığını sürdürebilmektedir. Bir diğer neden ise asbest içeren malzemelerin tamir, bakım, söküm, yı­kım ve uzaklaştırma gibi çalışmalarının halen devam etmesidir. Tüm bunlar gösteriyor ki as­best günümüzde yasaklanmış ve kullanılmıyor olsa dahi asbest kaynaklı hastalıklarla bir süre daha karşı karşıya kalınması kaçınılmazdır.2

Antropojenik Asbest Maruziyeti

Asbest ve asbest içeren ürünlerin üretimi, kullanımı, taşınması, depolanması, nakledilme­si, tamiri ve sökülmesi gibi işlemler sırasında meydana gelebilecek olumsuzluklar antropo­jenik asbest maruziyeti kapsamına girmekte­dir. Ülkemizde bu maruziyet sık karşılaşılan ve ilgili tedbirlerin alınmasını gerektiren önemli bir durumdur.2,11 İlk karşılaşılan risk piyas­ada bilinçsizce dolaşımını sürdüren ürün­lerden kaynaklanmaktadır. 1986’da Ankara-Kızılay Meydanında yapılan bir incelemede, taşıtlardan atmosfere yayılan tozlar 3 ay boyunca ölçülmüştür. Sonuçlarda; bir günde taşıtlardan ortalama 1005 mg/m³ asbestli tozun salındığı saptanmıştır. Bu durum trafik polisleri, yaya­lar ve sürücülerin sağlıkları için önemli bir risk teşkil etmektedir.2,12 Bir diğer risk denetimsel sorunlardan kaynaklı ülkemize giren ithal asbestli ürünlerdir. Gemi yapımında kullanılan asbest miktarı nedeniyle gemi söküm sektörü en önemli risklerden biridir. Son ve en önemli risk ise binaların toplu yıkımına sebep olan deprem ve kentsel dönüşüm faaliyetleridir. Asbest katkılı malzeme içeren binaların kontrolsüz ve bilin­çsiz yıkımı hem yıkım işçileri hem de çevrede yaşayanlar tarafından asbest maruziyetinin oluşmasına neden olacaktır. Bu çalışmalar için asbeste karşı güvenliği sağlayacak önlemler al­mak elzemdir.2

Türkiye’nin Asbest Profili

Asbest’in Mikroskop Görüntüsü

Türkiye asbest bakımından dünyada en zengin 10 ülke içerisinde yer alır. Ülkemizde 45 il, 80’den fazla ilçe ve 200’den fazla köy/mahall­ede asbest yatakları bulunmaktadır. Türkiye’nin asbest profili, ülkenin ekonomik yapısı ve tarihi ile doğrudan ilişkilidir.2,13

Anadolu’da asbest madenciliği 20. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır. 1960’lı yıllarda başlatılan planlı kalkınma dönemiyle birlikte asbest madenciliğine önem verilmiştir. Pazarın ihtiyacını karşılamaya yönelik yerli üretime yapılan desteklere rağmen istenen hedefe ulaşılamadığından ithalat yoluyla asbest ihtiyacı giderilmiştir. Böylece asbest, Türkiye’de ma­dencilik ve ticaretin önemli parçalarından biri haline gelmiştir. Asbest ticareti 1980-2000 yılları arasında dünyada azalma göstermesine karşın ül­kemizde yüksek ithalat rakamlarına ulaşmıştır.2

Asbest’in Mikroskop Görüntüsü

Asbestin insan sağlığına zararlı olduğu ko­nusundaki farkındalık arttıkça, birçok ülke asbestin kullanımını yasaklamış veya kısıtlamıştır. Türkiye’de ise bu yaklaşım Çevre Yönetimi Ge­nel Müdürlüğü tarafından, 31 Aralık 2010’dan itibaren asbest üretimi, kullanımı ve ticaretini yasaklayan bir düzenlemeyle geliştirilmiştir.13 Düzenleme sonrası asbest işleme gibi faaliy­etlerin yapılamaması nedeniyle maruziyete se­bep olan kaynaklar temelde iki sektörle sınırlı kalmıştır. Bunlar yıkım ve gemi söküm sektörl­eridir. Günümüzde asbestle çalışma koşulları son haline 2013 yılında ulaşan “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetme­lik” hükümleriyle düzenlenmektedir.2,13

Türkiye’deki kırsal kesimdeki insanlar asbest ile temas halinde yaşamaktadır. Yaklaşık 473 köyde asbest içerikli toprakların ev içi ortama taşınması nedeniyle insanlar asbest kaynaklı hastalıklara yakalanma riski taşımaktadır. Buna ek olarak asbestli toprakların hafriyatı, tarımsal faaliyetler ve rüzgârla taşınan tozlar gibi sebe­pler de havadaki asbest lif miktarını arttırarak insanları risk altında bırakmaktadır. Bugün hala Türkiye’nin asbest profilinin kesin sınırlarla çizilerek, tehlikenin boyutlandırıldığı söylene­mez.2,13

Depremde Asbest Tehlikesi ve Önlemleri

Asbest ve depremler arasında doğrudan bir ilişki bulunmamaktadır. Ancak, asbest kullanımı 1960’lardan önce oldukça yaygındır.2 Özellikle yerleşim alanlarında, duvarlarda, kırsaldaki ev­lerin damlarının izolasyonunda ve ara sokak­larda zemin malzemesi olarak kullanılmıştır.13 Deprem sırasında, asbest katkılı malzeme kullanılan binaların yıkılması sonucu, atmos­fere asbest lifleri saçılabilmektedir. Asbest lifleri havaya karıştığında uzun süre havada asılı ka­labilmektedir. Bu durum, yakın çevredeki her­kes için sağlık riski oluşturacağından deprem sonrasında da bu risk değerlendirilmelidir.9

6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra asbest maruziyet riski tekrar gündeme gelmiştir. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü tarafından yayınlanan “Afet Sonrası Atıkların Yönetimi” raporu karşı karşıya kaldığımız teh­likeyi rakamlarla bize sunmuştur. Çalışmada “130 bin binada yer alan 430 bin bağımsız birimin (dükkân, daire, konut, garaj vb.) acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edilmiştir.” ifadesi yer almaktadır. Deprem sonrası asbest maruziyetinden korunmak için güvenlik protokollerini takip etmek ve hasarlı binaları eğitimli profesyoneller tarafından düzgün bir şekilde incelenip onarılana ka­dar tahliye edilmesi önerilmektedir.14 2021 yılında resmî gazetede yayımlanan “Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik” raporunda yer alan 16. maddede asbest katkılı maddelere karşı alınacak önlemler hakkında yönerge yer almaktadır. Bu madde gereğince yıkıma başlanılmadan önce asbestli imalatın var olup olmadığı, varsa asbest içeren imalatlar için as­bestin türünü, miktarını ve yerini belirlemeye yönelik envanter çalışması yapılması zorunlu kılınmıştır. Envanter çalışması sırasında katı numune alma ve analiz işlemlerinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından katı numunede asbest tür tayini parametresinden yetkilendirilmiş bir laboratuvar tarafından yapılacağı belirtilmiştir. Asbest ve diğer teh­likeli maddeleri içeren imalatların, yıkım faa­liyetinden önce belirlenerek sökülüp ayrı olarak toplanması ve Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre bertaraf ed­ilmesi gerektiği söylenmektedir. Asbest söküm işlemleri, TS 13895 Asbest İçeren Malzemel­erin Sökümü ve Asbest Bertaraf Yöntemleri Kılavuzuna uygun olarak yapılmalıdır. Yıkım ve söküm işlemleri sırasında, 25/1/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “As­bestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe” uyulacağı eklenmiştir. Bahsi geçen faaliyetlerle asbest maruziyetinin en aza indirgenmesi amaçlanmaktadır.15

Asbest doğal, sinsi, acımasız ve de ciddiye alınması gereken bir katildir. 1970’lerden bu yana da asbestin kanserojen etkisi bilinmek­tedir. Yaşam alanlarımızın birçok safhasında asbest içeren ürünler bulunabilir. Özellikle deprem sonrası oluşan enkazların kaldırılması ve temizlenmesi aşamalarında en dikkat ed­ilmesi gereken sorundur. Enkaz yığınlarının toplandığı bölgelerde atmosfere ciddi mik­tarda asbest lifi salınmaktadır. Binalarda ve diğer yapılarda geçmişteki kullanımının mirası uzun yıllar boyunca sağlık açısından tehlike teşkil etmeye devam edecek gibi gözükmekte­dir. Bu nedenle bireylerin asbest ile ilgili bilinç kazanmaları hayati önem taşımaktadır.

Kaynakça

  1. Taşbaşı A, Sarıca Y. P. & Sabah S. Uluslararası Asbest Ticareti, İş Sağlığı ve Türkiye. Çalışma ve Toplum. 2017; 4 (55), 1989-2026. https://dergipark.org. tr/en/pub/ct/issue/71766/1154965
  2. Demir BM, Ercan S, Aktan M, Öztaşkın H, Türkiye’nin Asbest Profili ve Asbest Güvenliği So­runu. Jeoloji Mühendisliği Dergisi. 2018; 42(2): 215-232. DOI: 10.24232/jmd.486031
  3. U.S. Geological Survey (USGS). Asbestos: Geology, mineralogy, mining, and uses. https://pubs.usgs. gov/of/2002/of02-149/ Erişim Tarihi: 04.04.2023
  4. U.S. Geological Survey (USGS). Mineral com­modity profiles-asbestos. https://pubs.usgs.gov/ circ/2005/1255/kk/ Erişim Tarihi: 04.04.2023
  5. A Brief History of Asbestos Use and Associated Health Risks. https://environmentalchemistry.com/ yogi/environmental/asbestoshistory2004.html Erişim Tarihi: 18.04.2023
  6. European Environment Agency (EEA). Late lessons from early warnings: The precautionary principle 1896–2000. https://www.eea.europa.eu/publica­tions/environmental_issue_report_2001_22 Envi­ronmental issue report No:22/2001. Erişim Tarihi: 04.04.2023
  7. HSE Health and Safety Executive. Where can you find asbestos? http://www.hse.gov.uk/asbestos/building.htm. Erişim tarihi: 04.04.2023
  8. EPA (United States Environmental Protection Agency). Where Can I Find Asbestos? http://www. epa.gov/asbestos/learn-about-asbestos#find Erişim tarihi: 04.04.2023
  9. Yeşilyurt D. “Binalarda Yapılacak Asbest Söküm Çalışanlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Yönünden Değerlendirilmesi.” T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ; 2016.
  10. International Labour Organization (ILO) and World Health Organization (WHO). Outline for the development of national programmes for elimina­tion of asbestos-related diseases. https://www.who.int/ publications/i/item/WHO-SDE-PHE-07-02 Erişim Tarihi: 04.04.2023
  11. HSGM. Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı. https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/kanser-db/ yayinlar/raporlar/Turkiye_Asbest_Kontrolu_Stratejik_Plani_2012.pdf Erişim Tarihi: 04.04.2023
  12. Gemalmayan N., (1987), “Ankara’da Pilot Bölge Seçilen Kızılay Kavşağında Taşıtların Fren Sistem­lerinden Atmosfere Atılan Tozlarda Asbest Analizi ve Sonuçları”, Gazi Üni. Müh. Mim. Fak. Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 79-81.
  13. Atabey E, Türkiye Asbest Haritası. Tuberk Toraks 2015; 63:199-219.
  14. Küçüker MA, Kaplangı BB, Afet Sonrası Atıkların YönetimiHakkındaDeğerlendirme.http://tinyurl.com/38f7wk2z, Erişim tarihi: 04.04.2023
  15. Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik. (2021,13 Ekim) Resmi Gazete (Sayı:31627) https://www. hakedis.org/wp-content/uploads/2021/10/Binalar­in-Yikilmasi-Hakkinda-Yonetmelik-20211013.pdf

admin

H. deneme

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir